Biliyorsunuz bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamıyor... Bizler de görüşlerimizin sağlam zeminde durabilmesi için bilgi edinmeyi sürdürüyoruz. Halkımızı, meslek odalarını ziyaretlerimizde çok şey öğreniyor; bildiklerimizi pekiştiriyor ve birlikte bir yol haritası çizebiliyoruz... Bu çok verimli. Ama takdir edersiniz ki, kente ilişkin bilgilerimizle kendimize ilişkin eksiklerimizi kefeye koyunca; sonsuza değin öğrenme gibi bir görev önümüzde duruyor. Bu nedenle dün akşam (salı akşamı) şehir plancısı iki arkadaşımızın katkısıyla sorularımıza yanıtlar aldık. Ayrıca kentsel dönüşüm meselelerinde özel ve güzel katkıları olan İMECE grubundan arkadaşlarımıza da çok çok teşekkür ediyoruz. 20'yi aşkın arkadaşımızla öğrendiklerimiz ve sorularımızın yanıtlarının epeyce bir özeti aşağıda... Okuyalım, güzelleşelim...
İstanbul’da 39 ilçe var ve ilçe belediyeleri de alt hizmetleri üretiyor. Sosyal belediyecilik anlamında söyleyeceğimiz şeyler ilçe ölçeğinde konuşulmalı. İddialı olmalıyız… Böyle düşünmeliyiz… Biliyorsunuz, İstanbul’da 100 bin ölçekli plan yapıldı. Aslında 2023-25 tarihlerine yönelik vizyon ve stratejiler üretiliyor… Akademik olarak da böyle tasarlandı. Tabii ki sermaye ilişkileri içinde tanımlanan; Maslak hattı vd alanlarda bu alanların küresel sermaye taleplerine göre istemleri meşrulaştırılıyor. Orman ve Sanayi alanlarımız kaybediliyor. Yeni alt merkezler tanımlanıyor. Kabataş, Beşiktaş hattı ana merkez... Kadıköy de alt merkezlerden biri. Ve bu pozisyon sermayenin planlamasına da açık olarak yürütülüyor. Biliyorsunuz Metrobüs açılışı yapıldı. Peşinde HaydarpaşaPort ve Harem projeleri var. Salı Pazarı ile ilgili tatsız bir proje var.
Keza kentsel dönüşüm meseleleri her yerde var. Yoksullar kentten uzaklaştırılıyor deniyor ama bunlar aslında yok ediliyor. Kent bile-isteye pahalı hale getiriliyor. Bizim gibi orta sınıf serbest meslek mensupları bile yok edilme tehlikesi ile yüz yüze… Yakında çok değişik kriz oluşumları göreceğiz. Biliyorsunuz bu projeler dönüşebilir. Krizde inşaat şirketleri daralabilir ve kriz daha da büyüyebilir deniyor ama daha kısık bir sesle Tayyip’in bu krizi inşaat şirketiyle aşacağı da söyleniyor. Hükümetin uluslararası sermayeyi de ulusal sermayeyi de bu alana yönelteceğini düşünüyoruz. Bu noktada Kadıköy HaydarpaşaPort oluşumu demek bu bölgenin tasfiyesi demek… İstanbul’da gelenlerin kentle ilk temas noktasını burasıydı… Gündelik kullanımı çok yoğun(du)… Banliyö hatları tamamen dolu bir yerde gökdelenler projesi yaptılar. Kötü karşılanınca bu kez inşaat firması ve hükümetin çok yakını durumda olan Çalık Grubu iki katlı villalar projesi yaptı. Odalarımız buna da karşılar… Mesela Boğaz’a giriş noktamızda Otosan arazisine 38 katlı gökdelenler yapılacak… Plan tadilatı projesi bu… Liberal planı bile işlemez hale getirebiliyiyorlar. Belediyecilik Yayası 5216 nolu yasası böyle… Biz, plancılar böyle tadilat işlerini sevmeyin ama iş beledeyinin karar organlarına gidince keyfilik ve rant merakı orada gündeme geliveriyor...
Biz plancılar sürecin sonunu görmeye çalışışrız. Boş bir alana konut veririz ama 15 yıl sonrasını kestirmeye çalışırız… Şimdi 20 yıllık plan konuşuluyor. Planda bir fonksiyon veririz. 10 bin metre kareye ulaşılacak ve örneğin dört katlı olacak deriz ve o parselle ilgili olarak plan tadilatı istenir. Onun yerine yirmi kat yazarlar… Planlamacıların önüne tekrar gelir ve olumsuz görüş veririz… İmar Komisyonu'na gider… Yani 3 CHPli ve 7 AKPliye gider. Ve sonuç olarak Gökkafesler ve Corner oteller böyle ortaya çıkar… Aslında planları hazırlayan hocalarımız böylesi plan tadilatına ve bu önerilere karşıdırlar.
Şimdiki nüfusumuz 550 bin oldu. Eski haliyle 750 bindi. Kadıköy doymuş bir alan ve muhtemelen 15-20 yıl sonra bile 650 bin olabilir… Bu durumda etrafta gökdelenler olacak…
İstanbul’da 39 ilçe var ve ilçe belediyeleri de alt hizmetleri üretiyor. Sosyal belediyecilik anlamında söyleyeceğimiz şeyler ilçe ölçeğinde konuşulmalı. İddialı olmalıyız… Böyle düşünmeliyiz… Biliyorsunuz, İstanbul’da 100 bin ölçekli plan yapıldı. Aslında 2023-25 tarihlerine yönelik vizyon ve stratejiler üretiliyor… Akademik olarak da böyle tasarlandı. Tabii ki sermaye ilişkileri içinde tanımlanan; Maslak hattı vd alanlarda bu alanların küresel sermaye taleplerine göre istemleri meşrulaştırılıyor. Orman ve Sanayi alanlarımız kaybediliyor. Yeni alt merkezler tanımlanıyor. Kabataş, Beşiktaş hattı ana merkez... Kadıköy de alt merkezlerden biri. Ve bu pozisyon sermayenin planlamasına da açık olarak yürütülüyor. Biliyorsunuz Metrobüs açılışı yapıldı. Peşinde HaydarpaşaPort ve Harem projeleri var. Salı Pazarı ile ilgili tatsız bir proje var.
Keza kentsel dönüşüm meseleleri her yerde var. Yoksullar kentten uzaklaştırılıyor deniyor ama bunlar aslında yok ediliyor. Kent bile-isteye pahalı hale getiriliyor. Bizim gibi orta sınıf serbest meslek mensupları bile yok edilme tehlikesi ile yüz yüze… Yakında çok değişik kriz oluşumları göreceğiz. Biliyorsunuz bu projeler dönüşebilir. Krizde inşaat şirketleri daralabilir ve kriz daha da büyüyebilir deniyor ama daha kısık bir sesle Tayyip’in bu krizi inşaat şirketiyle aşacağı da söyleniyor. Hükümetin uluslararası sermayeyi de ulusal sermayeyi de bu alana yönelteceğini düşünüyoruz. Bu noktada Kadıköy HaydarpaşaPort oluşumu demek bu bölgenin tasfiyesi demek… İstanbul’da gelenlerin kentle ilk temas noktasını burasıydı… Gündelik kullanımı çok yoğun(du)… Banliyö hatları tamamen dolu bir yerde gökdelenler projesi yaptılar. Kötü karşılanınca bu kez inşaat firması ve hükümetin çok yakını durumda olan Çalık Grubu iki katlı villalar projesi yaptı. Odalarımız buna da karşılar… Mesela Boğaz’a giriş noktamızda Otosan arazisine 38 katlı gökdelenler yapılacak… Plan tadilatı projesi bu… Liberal planı bile işlemez hale getirebiliyiyorlar. Belediyecilik Yayası 5216 nolu yasası böyle… Biz, plancılar böyle tadilat işlerini sevmeyin ama iş beledeyinin karar organlarına gidince keyfilik ve rant merakı orada gündeme geliveriyor...
Biz plancılar sürecin sonunu görmeye çalışışrız. Boş bir alana konut veririz ama 15 yıl sonrasını kestirmeye çalışırız… Şimdi 20 yıllık plan konuşuluyor. Planda bir fonksiyon veririz. 10 bin metre kareye ulaşılacak ve örneğin dört katlı olacak deriz ve o parselle ilgili olarak plan tadilatı istenir. Onun yerine yirmi kat yazarlar… Planlamacıların önüne tekrar gelir ve olumsuz görüş veririz… İmar Komisyonu'na gider… Yani 3 CHPli ve 7 AKPliye gider. Ve sonuç olarak Gökkafesler ve Corner oteller böyle ortaya çıkar… Aslında planları hazırlayan hocalarımız böylesi plan tadilatına ve bu önerilere karşıdırlar.
Şimdiki nüfusumuz 550 bin oldu. Eski haliyle 750 bindi. Kadıköy doymuş bir alan ve muhtemelen 15-20 yıl sonra bile 650 bin olabilir… Bu durumda etrafta gökdelenler olacak…
Bu bölüm hayli uzadı ve sorularımızla daha teknik ve özgün bir konuşma formuna geçildi. Belediye olarak neler yapılıyor; bizlerin eleştirileri ve önerileri noktası gündeme geldi. Çevre için, sağlıklı gıda için, çocuklar için, yeşil için, trafik (ulaşım) için, yaşlılar için, işsiz ve yoksullar için, imar planları üzerine önlemler için konuşmalar yaptık... Bunlara Seçim Bildirgesi'nde yer vereceğiz ve bu sayfalara yarından itibaren taşıyacağız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder